Eski bir Kelime, Yeni bir Kelime, Ödünç Alınmış bir Kelime: Hurkle-Durkle!

    Kim pazar sabahları yataktan çıkmadan önce yatakta miskin miskin yatmayı sıcak yorganına sıkıca sarılıp telefona bakmaya veya kitap okumaya ya da sevdiği ile konuşmaya hayır diyebilir ki? Veya yağmurlu bir günde camda yağmuru izleyerek sıcak yorganın altında oturmayı sevmez? Siz de bunu seviyorsanız size eski bir kelime, yeni bir kelime, ödünç alınmış bir kelime aynı zamanda oldukça komik bir kelime sunuyorum: Hurkle-Durkle!


Girişteki bu kelime oyunu için özür dilerim ancak eski bir İngiliz geleneğine ve aynı zamanda tarihin en uzun soluklu dizisine gönderme yapma imkanı her zaman denk gelmez.

(something old, something new, something borrowed)


    Hurkle-Durkle günümüzden 2 yüzyıl geriye uzanan kulağa İngilizce'de de Türkçe'de de komik gelen bir kelime. İskoç sözlüğünde 1808 yılına giren bu kelime ülkemize nazaran çok daha soğuk olan İskoçya'da sabah sıcak yatağınızda uyandığınızda soğuk eve adım atmadan önce yatakta geçirilen kişisel zamanı ifade ediyor. Hurkle-Durkleing olarak eylemleşen bu aktivite yatakta boş boş tavanı izleme, kitap okuma, günlük işlerinizi planlama veya yatakta "pillow talk" olarak da bilinen yatak muhabbeti vesaireyi kapsıyor. Günümüzde buna telefonda vakit geçirme: sosyal medyada vakit geçirme, maillerinize bakma ya da mesajlaşma da dahil ancak ufak bir farkla; sosyal medyada ya da maillerinizde vakit geçirirken aslında tam olarak güne başlamamanız gerekiyor.

    Maillerinizi okuyup, haberlere bakarken günlük rutin stresiniz de başlıyorsa bu Hurkle-Durkle olmuyor. Burada amaç aslında wellness olarak da bilinen kendinizle vakit geçirme ve iyi olmayı gerektiriyor. Yani stresli güne başlamadan önce ufak bir hazırlık aşaması. Benim de yeni öğrendiğim bu ifade yaklaşık bir yıl önce bir TikTok kullanıcısının bu ritüeli duyurup yeniden popüler etmesine değin yaklaşık 200 yıldır uykudaydı.

    Bu kelime her ne kadar benim için yeni olsa da aslında bilmeden uyguladığım bir aktiviteymiş. Özellikle kış sabahları uyandığımda yataktan çıkmadan önce telefondan kültür-sanat haberleri veya haber yorumları okuyup günlük planlarıma bakar ve o şekilde kalkarım. Bu sayede kendimi güne daha hazır ve enerjik hissederim. Hatta bazen bu ritüeli fazla kaçırıp hurkle-durkle yerine bed rotting (yatakta çürümeye) çevirmişliğimde var.

    Yatakta çürüme ve hurkle-durkle'ı birbirinden ayırmamız gerekiyor: (Yatakta çürüme). Beyin çürümesinin lokasyon ayıran versiyonu olarak da kabul edebiliriz. Beyin çürümesi art arda sayısız sosyal medya içeriğini tüketip akış içerisinde kaybolduktan sonra tükettiğimiz içerikleri hatırlamamak olarak özetleyebiliriz. (Bu konuyla ilgili daha önce yazmıştım. Dileyenler Yılın kelimesi: Beyin Çürümesi yazımı okuyabilirler.) Tamamen bir vakit kaybı olarak da görülen, basit zihin boşaltmak için kısa süreli akışa kapılmanın ötesinde ciddi miktarda zaman öldürmeyi ifade eden Zihin Çürümesini, yatakta icra ettiğinizde adı yatakta çürüme oluyor. Yatakta çürümek için sadece sosyal medya kullanmak gerekmiyor. Tüm gün yataktan çıkmadan anlamsız şekilde vakit öldürüyorsanız yatakta çürüyorsunuz demektir. Anlamsız dediğime bakmayın aslında tek başına önemli bir konu olduğu gibi bazı durumlarda insanlara iyi gelen bir eylemsizlik hali olarak da tanımlanmakta. 

    Akıl sağlığı ve wellness terapisti Marry Cahilly'e göre yatakta çürümek aslında tamamen kötü değil. Depresyonun en iyi çözümünün hareket etmek, dışarı çıkmak ve "bir şeyler yapmak" olduğunun altını çizen Cahilly, bazen bu eylemleri gerçekleştirebilmek için tamamen eylemsizleşmek ve o enerjiyi toplamak gerekebiliyor, diyor. Kendi yaşam tecrübelerimde benim içinde aslında bir depresyondan çıkış öncesi izolasyonu olarak tanımladığım bir kaç günlük eylemsizlik halinin yatakta çürümeyle de sağlanabileceğini bir tür kestirme/şekerleme (powernap) olabileceğine dikkat çekiyor. Hurkle-durkle ve yatakta çürümenin son yıllarda yükselişe geçmesinin nedeni olarak da yoğun iş stresi, temposu veya yaklaşık on sene önce Meryem Üzerli sayesinde öğrendiğimiz "tükenmişlik sendromunun" bir yansıması olarak görebiliriz. Modern şehirli insan depresyonu olarak karşımıza çıkan tükenmişlik sendromu ve pek çoğumuzun fark etmesek de üstümüze çöken minör depresyonların bir dışa vurumu olarak görebiliriz. 

    İşin komik yanıysa bu Hurkle-Durkel uzak diyarlardan gelmiş bir zombi terim gibi düşünülse de aslında 1880 yılında yani Hurkle-Durkle'ın çağdaşı olacak bir dönemde Marx ve Engels'i birebir tanımakla kalmamış Marx'ın damadı olmuş olan. Paul Lafargue, 14 saate varan mesai saatlerinin insanı doğasından koparttığını ve çalışma hakkı kadar çalışmama hakkının da olduğunu ifade etmiştir. Hatta yoğun ve uzun çalışma saatlerinin entellektüelliğe ve doğal olarak hem insan olmaya hemde bir bakıma toplumun gelişmesine engel olduğunu ifade ederek insanların "hiçbir şey yapmadan" durma hakkı olduğunu savunmuştur. Belki bugün 14 saatlik yerine 8 saat çalışıyor, hybrid iş modelleri ile evden çalışma şansına sahip olabiliyor olsak da içinde bulunduğumuz çağın getirdiği maddi kaygılar, yüksek enflasyon ve gelecek kaygısı. Her daim süre gelen verimlilik endişesi, ileti bombardımanlarıyla devamlı meşgul olan zihnimizin yorgunluğu ve doğal olarak yaygınlaşan kaygı bozuklukları bilhassa genç nesillerin kendilerine bir durma, dinlenme noktası aramasına neden oluyor. Bu da iki yüz yıllık bir ifadenin yeniden vücut bulmasına yol açabiliyor. Beyin çürümesi bir bağımlılık gibi gelişse de yatakta çürüme veya hurkle-durkle bugünün trendi belki de yarının normali haline gelecek. Yatakta çürümek sizi depresyondan çıkartacak gücü toplamanıza yardımcı olacak olsa da bunun da dozunu kaçırmamak gerekiyor. Bu konuda Cahilly bir kaç günü geçen yatakta çürümenin depresyona karşı güç toplamak yerine depresyonu besleyecek bir davranış kalıbı olabileceğine dair insanları uyarıyor.

    Yatakta çürümeye karşılık Hurkle-Durkle çok daha kısa süreli olarak yapılıyor. Uyku ve wellness uzmanları hurkle-durkle'ın yarım saati geçmemesi konusunda insanları uyarıyor. Ayrıca uyku yerine bu şekilde yatakta yatmak, uykuyla aynı derecede zihne ve bedene iyi gelmiyor. Fakat uyandığınızda yataktan çıkmak istemiyorsanız ve bedeniniz bir miktar daha uzanmak istiyorsa kendinizi zorlayarak negatif bir biçimde güne başlamaktansa sınırlı bir süre yapılan hurkled-durkle'ı bir rutin halinde getirebilirsiniz. Yarın bu yeni trendi sizde deneyin. Umuyorum ki güne daha iyi uyanmanıza katkı sağlayacaktır.



Kaynakça:


https://www.apartmenttherapy.com/hurkle-durkle-meaning-37373366
https://www.scotsman.com/news/scotland/hurkle-durkle-scots-word-meaning-origin-4491313
https://dsl.ac.uk/entry/snd/hurkle_v1_n1
https://www.wondermind.com/article/hurkle-durkle/
https://www.realsimple.com/hurkle-durkle-8553591
https://www.apartmenttherapy.com/bed-rotting-sofa-sprawl-trend-37330490
https://kapsul.com.tr/bulten/kapsul-pazar/1922/yatakta-gecen-anlar-hurkle-durkle

Yorumlar

Popüler Yayınlar